Popüler Yayınlar

12 Eylül 2012 Çarşamba

BOZCAADA1(Bozcaada Kalesi, Alaybey ve Köprülü Mehmet Paşa camii, Aya Paraskevi Ayazması)

Bozcaada, Türkiye'nin 3. büyük adası, bu ada üzerinde yer alan, Çanakkale iline bağlı ilçe.
Resmi nüfusu 2.543 olup, kışları 1.500 civarına düşer, yazları ise bu sayı 5.000'e kadar çıkmaktadır. Bozcaada’ya ulaşım Gestaş tarafından, feribot (arabalı vapur) ile sağlanıyor. 
Araç başı gidis dönüs fiyatı 58 tl. 


Bozcaada ile Geyikli Yükyeri Feribot İskelesi arasındaki 4 mil(6 km) mesafe, ortalama yarım saatte alınıyor. Yaz sezonunda iki feribot karşılıklı çalışıyor. Yazın saat başı yapılan seferler, kışın günde üçe kadar iniyor... 


BOZCAADA KALESİ..
Feribotla adaya yaklaşırken ilk dikkatinizi çekecek adanın heybetli kalesi olacak. Küçük bir kasaba havasındaki merkezin bu kadar büyük bir kalesinin olması sizi şaşırtmasın. Bozcaada Kalesi’nin ihtişamı adanın zengin geçmişini yansıtıyor aslında.. 
Boğazın hemen çıkışında olması ve anakaraya yakınlığı sebebiyle yüzyıllar boyunca istilaya açık bir yer olmuş ada. Üzerinde yaşayan medeniyetler ancak bu denli büyük bir kaleyle güvende hissetmişler kendilerini. Şimdi var olma amacını kendi bile unutmuş, meraklı ziyaretçilerini bekliyor kale. Surlarında korsan gemilerini gözetleyen nöbetçilerden beri çok şey değişmiş. Ama yüzyıllardır başında esen poyrazı, tepesinde dolaşan kargaları, dimdik gururlu duruşu değişmemiş...


Türkiye’nin en iyi korunmuş kalelerinden biri olan Bozcaada Kalesi’nin ilk olarak ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor. Fenikeliler, Cenevizler ve  Venedikliler tarafından kullanılan kale, bugünkü görünümünü Fatih Sultan Mehmet döneminde var olan kalıntılar üzerine tekrar inşa edilmesiyle almış(1455). 
Venedik- Osmanlı arasında süren mücadeleler sırasında uğradığı tahribatlar sonrası, Köprülü Mehmed Paşa döneminde büyük bir onarımdan geçmiş (1657). 2. Mahmut zamanında ise neredeyse yeniden inşa edilerek bugüne kadar bu görünümü korunmuş(1815). 


Adanın kuzeydoğu ucuna, kayalıklar üzerine inşa edilmiş kalenin etrafı zamanında suyla dolu olan bir hendekle çevrili. Bir zamanlar asmalı bir kapıyla girilirken şimdi sabit bir köprü üzerinden giriliyor kaleye... 


Bir zamanlar içerisinde Türk ahalinin yaşadığı iki caminin olduğu kale içi, şimdi neredeyse bomboş. Sadece festival zamanlarında verilen konserlerle hareketleniyor... 


Kalenin bahçesinde adadan çıkarılan çok sayıda eski mezar taşı ve tarihi eser sergileniyor. Bu eserler arasında en çok dikkatimi çeken beyaz bir mermere muhteşem bir el yazısı ile yazılmıs 1876 tarihli bu yazı oldu. Yetkililerin yazının tercümesini ziyaretçilere sunmasını beklerdim...








Kale 10.00 - 20.00 saatleri arasında ziyarete açıktır... 


ALAYBEY CAMİİ
Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1700 yıllarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Harap olan Ali Ağa Camiinin, Kale kumandanı olan Miralay (albay) Ahmet Ağa tarafından yeniden yaptırıldığı ve adının da buradan geldiği kuvvetle muhtemeldir. Ada'nın iki mahallesinden birinin adı da Alaybey Mahallesidir. Cami, Kırmızı kesme taştan yapılmıştır. Cami girişi kuzey cephedeki beş taş basamakla çıkılan basık kemerli çift kanatlı ahşap kapıdandır. Minaresi kuzey-batı köşesinde beyaz kesme taşatan yapılmıştır. Şerefe korkulukları oyma, şerefe altı stalaktitlidir. 


Caminin içinde mihrap ve pencere üstleri barok tarzda dal motifleriyle süslendirilmiştir. Tavan sade işçilikli ahşaptır. Minber ve mihrapta süsleme yoktur.. 


Caminin avlusunda ufak bir "hazire" bulunmaktadır. Buradaki 14 mezardan biri Osmanlı'da sadrazamlık yapmış olan Halil Hamit Paşa'ya aittir. 


HALİL HAMİT PAŞA..
1736 Isparta doğumludur. 1782'de I. Abdülhamit'in sadrazamlığına atandı. Sadrazamlığı sırasında Yeniçeri Ocağı'nı ıslah etmek ve gücünü kısıtlamak yönünde çalışmalarda bulundu. Fransa ile yakın ilişkiler kurarak, askeri reform için gereken personeli ülkeye davet etti. Güçlü ve reformcu bir sadrazam olarak tanındı.
Muhaliflerinin yoğun baskısı sonucu I. Abdülhamit'in gazabına uğradı. Yolsuzlukla ve darbe planlamakla suçlanarak görevinden azledildi ve Gelibolu'ya sürüldü. Ancak birkaç gün sonra Bozcaada'ya getirilerek burada başı kesilerek idam edildi. Vücudu Bozcaada'da defnedilmiş, kesilen başı ise İstanbul'a getirilek Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir.


KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA CAMİİ
Venedikliler döneminde yıkıldığı tahmin edilen halk arasında Mıhçı Camii diye bilinen cami, daha sonra Köprülü Mehmet Paşa tarafından 1655’de yeni baştan yaptırılarak onun adını almıştır. Günümüzde, halk arasında Yalı Camii olarak bilinmektedir. Caminin kitabesi yoktur. Zaman içinde geçirdiği tamirler ile şimdiki şeklini almıştır.  


Kırma çatılı, kareye yakın planlıdır. Kapı ve pencere kenarları ile, saçak altı kırmızı kesme taştan yapılmış olup diğer yerler sıvalıdır... 


AYA PARASKEVİ AYAZMASI
Bozcaada'nın güney kıyıları ortasında bulunan Rum Ortodoks Cemaatine ait bir manastırdır. 8 çınarın altında küçük bir şapel, iki küçük yapı ve çift oluklu bir çeşmeden meydana gelmektedir. Her yıl 25-26-27 Temmuz günlerinde burada Ayazma Panayırı yapılmaktadır.





1 yorum:

Adsız dedi ki...

Güzel Bozcaada'mız sizin objektifinizden daha da güzel görünmüş... Harikasınız... Kutlarım... Bozcaada gerçekten görülmeye değer, harika bir yer...